Teknolojinin hızına yetişmek ne kadar gerekli ?


Yazımıza başlamadan önce bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü..Bu anlamlı günde tüm kadınlarımızın özgür ve eşit haklarda sevgi ve saygı ile her günü 8 mart gibi yaşamalarını temenni ediyoruz.



Geçtiğimiz günlerde arşivimizdeki 7-8 yıl öncesine ait teknoloji dergilerini biraz nostalji olsun diye sizler için karıştırdık.




Bazı içeriklere gerçekten güldük. Örneğin bir LCD televizyon yazısında uydu alıcısı dahil yazıyordu.

Bir diğerinde hayatımızı değiştireceğini söyledikleri 15 uygulama

Üşenmedik baktık listeye ve sonuç : bugün hiç birimiz bu uygulamaların adını bilmiyoruz, kullanmıyoruz.. Çünkü hızlı ilerliyor, sürekli yeni uygulamalar çıkıyor..





Kısacası teknoloji biraz modaya benziyor. Walkman 80 ler ve 90 da olmazsa olmazlardan birisiydi. 2000 lerde yerini ipod , 2010 lara geldiğimizde akıllı telefonlara bırakmıştı. Şimdilerde kablo olayının da yavaş yavaş yerini kablosuz ve giyilebilir cihazlara bıraktığını düşünürsek tahminlerimiz bizi yanıltmıyorsa 20-30 yıl içinde bunları bir ceket , t-shirt veya pantolon şeklinde satabilirler :)

Yani t-shirt ile telefon konuşması yapıp ceketimizi çıkartıp ekran olarak kullanabiliriz gibi geliyor.



Peki biz bu teknolojik döngünün neresindeyiz ? veya neresinde olmalıyız ?


Cevaplar çok basit aslında.

İhtiyacınız kadarına sahip olmalısınız. İhtiyaç fazlası kısa sürede çöp olacaktır.

1. alternatif olarak eski ve fazla elektronik cihazlarınızı ihtiyaç sahipleri ile paylaşabilirsiniz.

Böylece daha paylaşmanın getireceği pozitif enerjiyle mutlu olabilirsiniz.

Yok ben para verdim arkadaş , para almadan vermem diyorsanız 2. alternatif letgo , sahibinden.com vb. ilan platformlarından tanesini 10 TL yazarak hediye edebilirsiniz.

3. alternatif ömrünüzün sonuna kadar saklayıp topluca çöpe atabilirsiniz. (Aslında biriktirme hastalığı olanlar atmıyorlar. Üzücü ama gerçek. Onlar bu dünyadan ayrıldığında birileri onların yerine bu işi yapıyorlar.)



O yüzden hala bu dünyadayken birilerine iyilik yapabilirsiniz.


Teknoloji neleri aldı götürdü neler getirdi ?


Bardağın dolu tarafından ele alırsak (belki de tam tersi) ;

Ülkemizdeki elektrik - su ödeme kuyrukları azaldı diyebiliriz. (Internete güvenmeyen yaşlı amca ve teyzeler hariç)

Dünyanın her yeriyle sokağın ortasından , dağın başından saniyeler içinde görüntülü ve ücretsiz iletişim kurabilmek mümkün

İnsanlar hayatınızda olup bitenleri dijital ortamdan takip edebiliyor

vs.. vs.. kısaca sayılmayacak kadar fazla faydası var..


Peki ya gidenler ?

Bize göre eski gerçek sosyallik tükenme noktasında..  Herkes için olmasa da pek çok insan sanal sosyallik yaşıyor ve işin en acı tarafı bunun farkında değil.

Pek çok hayat Internette yaşanıyor , Internet paylaşımları için yaşanıyor hissedildiği için değil sadece paylaşım yapabilmek adına..  :)

Kısacası böyle bir hayatınız varsa ve bu yazıyı okuyorsanız hala vaktiniz var, bir şeyleri değiştirebilirsiniz.

Aslında bu yazdıklarımızı anlayabilmek için en azından 80 lerde çocuk olmanız yeterli olacaktır.




Not : Bu yazıyı hazırlayan bizler Commodore 64 de kafa ayarı uzmanı olmuş , mahalle maçlarında top koşturmuş, yağmur - çamur demeden sokakta misket oynamış , kaykaya binmiş defalarca düşmüş yine de vazgeçmemiş , her türlü sokak oyununu bilen hoplayan zıplayan yerinde duramayan bir nesiliz.



Umarız bir gün bu yazdıklarımız için pişman olmayız :)











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Netflix'in Abone Kaybı Etkileri Büyüyerek Devam Ediyor; İşten Çıkarmalar Başladı

Samsung'dan Çok Doğru Bir Sosyal Sorumluluk Projesi #internetiTADINDAkullan

Instagram'dan Haberler; Canlı Yayın Moderasyonu ve Creator Lab