Ajansweb® Blog

Marka belgesi günümüz ticari ortamında büyük öneme sahip. Özellikle dijital platformlar üzerinde şirket adınızın başkaları tarafından kullanılması , ticari itibarınız açısından epey önemli bir hale geldi. Bunun önüne geçebilmeniz için marka adının size ait olması yani marka belgesine sahip olmanız gerekiyor. Türk Patent ve Marka Kurumu web sitesi üzerinden E-Devlet oturumu açarak marka başvurunuzu dakikalar içinde yapabilirsiniz.  Başvuru  https://www.turkpatent.gov.tr/ resmi adresi üzerinden yapılıyor.  e-İşlemler başlığı altında yer alan  "Elektronik Başvuru Sistemi (EPATS)" linkine tıklayarak işlemlere başlayabilirsiniz. Elbette bir kaç ön hazırlık yapmanız gerekiyor. Marka müsaitliği araştırması.  Eğer başvuruda logo (şekil veya şekil + yazı) olacaksa Logonuzun istenen ölçü ve formatta olması gerekiyor.  Hangi nice sınıfı veya sınıflarında başvuru yapacaksınız (faaliyet gösterdiğiniz alana dair koruma sınıfı diyebiliriz)  Marka Araştırması: https://online.turkpatent.go

SAHAYA DÖNERKEN İŞLETMENİZİ KENDİNİZ TANITIN GOOGLE BENİM İŞLETMEM İLE ÇALIŞMA SAATLERİ VE HARİTA KONUMUNUZU GÖSTERİN 1- Google benim işletmem uygulamasını indirin. 2- İşletmenizi bulun ve üzerinize alın. Kullanım detaylarına  https://www.google.com/intl/tr_tr/business/  adresinden ulaşabilirsiniz. 3- İşletmeniz başkasının elindeyse  https://support.google.com/business/answer/4566671?hl=tr  adresinden hak talebinde bulunun. 3- Çalışma saatlerinizi ve günlerinizi detaylı olarak belirtin. 4- Harita konumunuzu doğru olarak seçin. Müşteriler çoğunlukla adresinize geliyorsa bu kısım oldukça önemli. 5- Diğer basit ayarları uygulama içinde bulacaksınız SOSYAL AĞ REKLAMLARINI KENDİNİZ BASİTÇE YÖNETİN   1- Eğer yoksa öncelikle işletmeniz için bir adet Instagram ve Facebook hesabı oluşturun. Instagram da hesabınızı ayarlar bölümünden kolayca işletme hesabına dönüştürebilirsiniz. Böylece reklam verebilir ve detaylı istatistiklere ulaşabilirsiniz. 2- Facebook reklam yöneticisi ve sayfa

Google İşletme Profili hak sahipliği isteme formu:   https://support.google.com/business/answer/4566671?hl=tr

Cep telefonlarında kamera yarışı bitmiyor ve daha da kızışacak gibi görünüyor. 2 kamerası olan ilk telefon çıktığında heyecan yaratmıştı. Ancak 3-4 ve 5 kamera derken işin suyu çıkmaya başladı gibi.  Buradan yola çıkarak bir kaç yıl sonraki modeli tasarladık :) Şaka bir yana 8K (full hd’nin 8 katı) çözünürlükte video kaydı yapabilen 100 megapiksel üstü fotoğraf çekebilen telefonlar 2020’de hayatımıza girmiş durumda. Önümüzdeki yıllar için bir tahminde bulunmak gerekirse yüksek çözünürlükten ziyade kaliteli çekim konusu ön planda olacaktır. Örneğin; Samsung daha yüksek megapiksel ve çözünürlükten yürürken Apple; düşük çözünürlük, yüksek kaliteli lens materyali ile yazılım kabiliyetinden yürüyor. Neticede her markanın kendine göre bir stratejisi var. Bazı markalar da saygın fotoğraf makinesi üreticileriyle işbirliği yapma yolunu seçiyor. Her ne kadar gerçek bir makine lensi gibi olmasa da yüksek diyafram değerleri ile düşük ışıkta oldukça yüksek performans alınabiliy

Çılgın ve dahi adam Elon Musk yine yaptı yapacağını bu seferde Starlink projesiyle binlerce uyduyu kullanarak tüm dünyaya yüksek hızda Internet bağlantısı sağlayacak.  Elon Musk Ülkemizde pek çok kişinin Elektrikli Tesla araçları sayesinde tanıdığı Elon Musk aynı zamanda SpaceX şirketinin de kurucusu ve sahibi. SpaceX ülkemizde pek gündemde olmasa da uzayı çöplüğe dönüştürmeyen uzay roketleriyle Nasa'yı bile kıskandıran bir şirket. Öyle ki insansız roketleri ben bi arkadaşa bakıp çıkıcam şeklinde uydularını bırakıp tekrar geriye dönebiliyorlar. Uzaya uyduları bırakıp geri dönen roket Şirketin yeni projesi Starlink sayesinde GSM şirketlerinin kapsama alanına dahil edemediği tüm alanlarda yüksek hızlı Internet bağlantısı olacak. Aklımıza ilk gelen faydalarından birisi doğada telefonu çekmediği için kaybolan insan kalmayacak olması, ikincisi de sosyal ağ paylaşımı yapılamayan yer kalmayacak olması 😄 Gelelim son zamanlarda UFO haberle

Denizpazari.com projemize Türkiye'nin en güncel marina rehberini ve denizcilik terimleri sözlüğünü ekledik. Marina rehberinde güncel tanıtım, hizmet ve iletişim bilgilerine ulaşabilir, marinaların en güncel fotoğraflarıyla birlikte sanal gezinti ve anlık hava durumunu görebilirsiniz. Türkiye'nin en güncel marina rehberi Denizcilik terimleri sözlüğünde 1500'den fazla denizcilik terimine alfabetik veya arama motoruyla içinde aradığınız kelimenin geçtiği tüm kayıtlara ulaşabilirsiniz. Kapsamlı denizcilik terimleri sözlüğü

KIYAFETLERİNİZİ DEĞİŞTİRİN Pijamalarınızla çalışmayın. Yataktan kalkın, duş alın, kıyafetlerinizi değiştirin ve güzel bir kahvaltı yapın. Güne iş yerinize gidiyormuş gibi hazırlanın. ÇALIŞMA ALANINIZI OLUŞTURUN Evinizde kendiniz için bir çalışma alanı ayırın. Bu alanın keyifli ve işinizi yapabilmek için yeterli büyüklükte olmasına özen gösterin. BİR SABAH RUTİNİ OLUŞTURUN İşe başlama rutininiz nedir? Bir fincan kahve ya da bir bardak çay yapmak olabilir. Belirleyeceğiniz bir rutin, işe başlamak için çalar saatten daha etkili olabilir. DÜZENLİ ÇALIŞMA SAATLERİNİZE UYUN Bir program belirleyin ve buna sadık kalın. Düzenli çalışma saatlerine sahip olmak, iş-yaşam dengesini korumanıza yardımcı olur. MOLA VERİN Gün boyunca bilgisayar ve telefon ekranlarından uzak durmak için yeterli zaman ayırın. Molalarda, özellikle öğlen yemeği sırasında ekranlardan uzak durun. İLETİŞİM KURUN Yöneticiniz ve iş arkadaşlarınızla iletişim halinde olun. İletişim kurmak için tüm dijital imka

Pek çoğumuz için evden çalışmak hazırlıksız yakalandığımız bir durum olabilir.  Aslında pek çoğunu geçmişte paylaşmıştık ama bu yazımızda işinizi kolaylaştırabilecek bazı tavsiyeler yer alıyor. 1- Ortak çalışma alanı ve iş takibi Trello . En azından biz neredeyse ilk çıktığından bu yana kullanıyoruz. Kullanım detaylarına  https://blog.ajansweb.com/2015/04/trello-is-takibinizi-online-yapn.html  adresinden ulaşabilirsiniz. 2- Büyük boyutlu dosya paylaşımı  Wetransfer. Ücretsiz sürümünde her paylaşım başına 2 gb. boyutunda dosya gönderebilirsiniz.  https://blog.ajansweb.com/2015/03/buyuk-boyutlu-dosya-gondermenin-yolu-wetransfer.html   adresinden kullanım detaylarına ulaşabilirsiniz. 3- Web üzerinden anlık mesajlaşma ve dosya paylaşımı Aslında kullanmayan yoktur sanıyoruz ama yine de şunları yazmakta fayda var. Cep telefonunuzdan kullanabildiğiniz gibi web sayfası üzerinden de kullanılabilen Whatsapp Web uygulamasına   https

Teknoloji hiç durmadan gelişen ve aksaklıklar yaşadığı zaman dilimleri olsa da bir şekilde daha iyisine evrilen bir konu. Telefonu ilk bulan Alexander Graham Bell ile bilimsel/askeri amaçlar için ilk bilgisayarları üreten insanların bugün geldiğimiz noktada her birimizin elinde tuttuğu cihazı görseler nasıl tepkiler vereceğini hayal etmek ilginç bir zihin alıştırması olurdu. Kablolar, sabit elektrik bağlantısına, bir işlem için bir oda dolusu transistöre ihtiyaç duyulduğu günlerden içinde bulunduğumuz güne gelirken insanlık için bir çok dönüm noktasından geçtik. Bu teknolojik ya da bilimsel kavşakların irili ufaklı her biri işin içinde bulunan insanlar için çok kıymetli iken, son ürünü kullanan tüketiciler için bu dönemeçlerin sadece bazıları önemli oldu. Telefonun icadı, bilgisayarların icadı, telefonların kablosuz teknoloji ile ceplerimize girmesi, telefonların bilgisayar dünyası ile buluşması ve ardından telefonları sadece dokunarak yönettiğimiz akıllı ekranlara dönüşmesi.

Instagram 'ın önlenemez yükselişinin tüm sosyal ağ kullanıcıları farkındadır. Facebook ise günden güne kullanıcı kaybediyor gibi görünse de hem üst firma olarak instagram, whatsapp gibi diğer ağlara sahip olmasından hem de esasen kullanıcı rakamlarının çok da kötü olmamasından dolayı aslında durumu hiç kötü değil. Yani Facebook ve sahip olduğu diğer ağlar hala sosyal medya aleminin liderleri olarak duruyorlar. Peki Twitter ? Mikro-blog olarak yola çıkan ve kullanıcılara 140 karakterlik mini bloglar yazma fırsatı veren sosyal ağ sitesi. Yola çıktığı günden bugüne çok şey değişti, en çok da kullanım amacı. Başlangıçta daha eğlence odaklı dönen ağda artık siyasi-ideolojik gündemler ve haberler ön planda. Ve geldiğimiz son noktada 3-4 büyük sosyal ağ içerisinde reklam geliri ve büyüme açısından yüzü pek gülmeyen de yine Twitter. İşte hem bu ekonomik durumu pozitife çevirmek hem de kullanıcılarını yeniliklerden maruz bırakmamak için sürekli yeni özellikler deniyorlar. Bu 2 yeni

“Kollarım yok ama kimsenin görmediği kanatlarım var” diyen milli paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı 'yı tanıyor musunuz? Kendisi hem bir sporcu hem de sanatçı olan Boyacı, geçtiğimiz haftalarda hem söylediği bu güzel sözle hem de madalyalarına eklediği yenileri ile gündeme gelmişti. Suluboya kullanarak yaptığı resimlerden oluşan bir sergisi de bulunan Boyacı'nın Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası ve Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda madalyaları bulunuyor. Fiziksel engellerinin kendisini engellemesine izin vermeyen ve gönlünden geçen şeyleri yapmaktan vazgeçmeyen bir simge. Kendisi gibi ampute olan bir çok diğer sporcu ve sanatçı gibi gerçek bir örnek. İşte bu güzel hikayenin minik ama çok anlamlı ödüllerinden birisini de geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü Barbie oyuncaklarının yaratıcısı olan Mattel' dan almış Boyacı; Barbie’nin 2020 rol modelleri birisi olmuş. Potansiyellerinin farkında olmayan ya da engellenen kızların önlerindeki hayali engelleri kaldı

Güncellendi Tüm dünyanın gündeminde olan Koronavirüs' ten nasıl korunacağınızı, nasıl bir virüs olduğunu ya da etkilerini anlatacak olanlar tabi ki biz değiliz. Amacımız kesinlikle bu da değil zaten. Ortaya çıktığı ilk günden beri ana akım medya ve sosyal ağların da katkıları ile önü alınamaz bir korkuya sebep olan bu yeni virüs hakkında her gün önümüze yeni bir içerik geliyor. Bunlardan hangilerini ciddiye alıp hangilerini göz ardı etmemiz gerektiğini de sıradan insanlar olarak artık şaşırıyoruz. Şaşırıyoruz ama en azından ana akım bir tv kanalına çıkıp, yıllar önceki bir "bilgisayar" virüsü denemesini Koronavirüs'e bağlayacak kadar konuya uzak insanları da dinlememiz gerektiğini biliyoruz. Bu bağlamda bizde şöyle düşündük; konu ile ilgili olarak kendi takip ettiğimiz ve doğruluğuna inandığımız kaynakları sizlerle paylaşmak istedik. Çünkü gerçekten de Koronavirüs konusunda bilim dünyasının ortak paydada buluştuğu 2 konu var. Birincisi ellerimizi mutlaka sık

Sosyal ağlarda Snapchat ile ortaya çıkan ve Instagram ile sosyal ağların kendi özelliklerinin bile önüne geçen o özelliği hepiniz biliyorsunuz; Hikayeler . Özellikle saklamak istemediğiniz sürece, paylaşıldıktan 24 saat sonra silinen, telefonların dikey fizikleri ile en uyumlu görsel paylaşımlar. Dediğimiz gibi Snapchat bu özelliği buldu ama Instagram meşhur etti ve salgın oradan diğer neredeyse tüm sosyal ağlara ve uygulamalara yayıldı. Hatta bazı banka uygulamaları, google photos gibi başka uygulamalar bile mobil uygulamalarına bu özelliği adapte ettiler. Hatta, bu her uygulamada hikaye özelliğinin eklenmesini tiye alan mesajların en başarılılarından biri de Office programlarından Excel'e bir hikaye satırının eklendiği montaj görseller durumu oldukça iyi anlatıyordu. Şimdi sıra LinkedIn'e gelmiş. İş dünyasının sosyal ağı olarak bilinen uygulamaya Hikayeler özelliği eklenecek. Haberi okuduğunuz anda aklınıza düşen "ne gerek var?" sorusuna cevabı hemen vermiş f

İş veya eğitim amaçlı da olsa Google Çeviri artık bir çoğumuz için vazgeçilmez araçlardan birisi. Yabancı kaynakları anlayabilmek ya da en temel seviyede de olsa kendimizi karşı tarafa açıklayabilmek için Google'ın sunduğu en kıymetli servislerinden birisi. Özellikle de yıllar içinde yapay zeka algoritmalarının katkısı ve kullanıcıların tavsiyeleri ile çeviri konusunda oldukça iyi bir noktaya gelen ve arayüzünü de modern bir tasarımla değiştiren servisin Geçmiş Çeviriler adında bir özelliği bulunuyor. Herhangi bir Google hesabınız olmasa da bu Geçmiş Çeviriler özelliği sayesinde çalıştığınız bilgisayar ve tarayıcı üzerinden yaptığınız çeviriler bu listede tutuluyor. İşte Google geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile (açıklama çeviri sayfasına girince de kenarda beliriyor) bu Geçmiş Çeviriler özelliğini Google hesabınıza bağlayacağını duyurdu. Duyuruda “Çeviri geçmişi, yakında yalnızca oturum açtığınızda kullanılabilecek ve Etkinliğim'den merkezi olarak yönetilecek.

Phising nedir bilir misiniz? En düz tanımı ile e-dolandırıcılık. Eset'in (anti-virüs yazılım markası) tarifine göre de "Oltalama, mağdurun hassas bilgilerini el geçirmek isteyen suçlunun, güvenilir bir firma veya kişinin kimliğine büründüğü bir tür sosyal mühendislik saldırısıdır." Erken dönemlerde, yani sosyal ağlar, iletişim uygulamalarının sanal dünyamızda henüz yer edinmedi zamanlarda e-postalar üzerinden yapılırdı. Ve bu yepyeni sanal dünyaya adapte olmaya çalışan insanlardan en kaba haliyle, kurumsal adreslere benzetilmeye çalışılan uydurma adresler ile e-posta yoluyla banka bilgileri, kredi kartı bilgileri istenirdi. Ve inanın hatırı sayılır derecede insan ne yazık ki henüz kurallarını tam bilmediği bir dünyada bu tuzağa düştü. Zaman geçti sosyal ağlar hayatımıza girdi, internette daha fazla vakit geçirmeye başladık ve okuduğumuz ya da bizden istenen her şeye inanmamamız gerektiğini ilk zamanlara göre öğrenmeye başladık. Ama bilirsiniz dolandırıcılık kirli bir

Akıllı telefonlarımızı ve akıllı telefonlarımız ile hayatımıza giren uygulamaları çok seviyoruz değil mi? Hele de uygulama ücretsiz ise daha fazla seviyoruz. Hem AppStore'da hem de Play Store'da bir çok kategoride binlerce ücretsiz uygulama buluyor. Peki bu uygulamalar nasıl ücretsiz olabiliyor? Birçok sebep var ama birinci sırada, bu uygulamaları yapan kişi ya da firmaların gelir modeli olarak reklamlara sırtını dayamaları var. Yani kısa cevapla; reklamlar! Bu gelir modelini kullanıcısına ücretsiz bir uygulama sunabilmek için ayarında kullananlar olduğu gibi bu gelir kapısının suyunu çıkaran yüzlerce uygulama özellikle Play Store'da (Android) kullanıcılara bela olmuş durumda. Uygulama kullanımı sırasında (Oyun ya da başka bir uygulamada) yerleştirilebilecek her boşluğa ve her araya reklam koyanlar, seviye ilerletmek ya da programda bir ayarı yapabilmek ya da bir fotoğraf filtresini uygulayabilmek için bile reklam izleten programlar kullanıcılara çile çektiriyorlar.

Geçtiğimiz günlerde sizin paylaştığımız "Yapay Zekadan Yapay Haberler!" haberimizi okuduysanız eğer, asparagas haberciliğin bile artık yapay zekalar tarafından yapılabileceği sonsuz yalan haber ihtimallerinin önümüzde bulunduğu bir zamanda yaşadığımızı biliyorsunuzdur. Hatta ifadeyi düzeltmek gerekirse; bizim bir kaynaktan alıp size ilettiğimiz haber üzerinden değil, bir süredir sosyal ağlar sebebi ile artık tamamen kontrolden çıkmış şekilde her gün birçok yeni yalan haberle karşılaştığımızı kendinizde deneyimlemişsinizdir. Sosyal ağlarda bir kaç fazla beğeni almak için, haber sitelerinde bir kaç fazla hit alıp gerçek haberler paylaşan sitelerin önüne geçip daha fazla reklam geliri elde edebilmek için neredeyse her mecra yalan habere başvuruyor. Yalan ve çarpıtma haberler artık özellikle sosyal ağları çok fazla ele geçirmiş birer virüs gibi. Ülkemizde dahil tüm dünyada bu durumdan rahatsız, taraf gözetmeksizin herkesin doğru habere ulaşması için çaba gösteren bir çok

Yazılım teknolojisine ne kadar aşinasınız bilemiyoruz ama bir web siteniz varsa ya da daha önce yaptırdıysanız kimi kavramlara alışıksınızdır; tasarım, kodlama, programlama, yazılım, css ya da html. İşte bu sizin için pekte önemli olmayan kavramlardan bir tanesi olan ama günümüz web mimarisinin bulunduğu noktaya gelmesindeki en büyük yapı taşlarından birisi olan HTML (Hyper Text Markup Language) kavramı geçtiğimiz süreçte diğer programlama dilleri ve web yazılım tekniklerindeki yaşanan gelişmeler ile mobil teknolojinin hayatımızda kapladığı alanla birlikte önemini yitirir gibi görünmeye başlamıştı. Ta ki HTML5 ile bomba gibi geri dönene kadar. Bu teknik bilgiye yakın girişi, başlığı oyun olan bir yazıda neden uzattık peki? Çünkü başlıkta da yazdığımız "Her Cihazınızda Oynayabileceğiniz, Kurulum Gerektirmeyen Küçük Oyunlar"ın hayata geçmesinde rol oynayan en önemli etken HTML5 teknolojisinin yetenekleri. Masaüstü bilgisayarlarınızdan, oldukça eski bile olsa akıllı t

Facebook'tan yeni uygulama Hobbi yayında! Pinterest'i bilir misiniz? Hani şu önce görsel pinleme (saklama, işaretleme) fikri ile yola çıkan ardından hem gündelik hayatta hem dekorasyon konusunda yaratıcı fikirlerin paylaşıldığı bir sosyal ağa dönerek kendi çapında bir sosyal ağa dönüşen uygulama. İşte Facebook nedense bu tarzda bir uygulama ile karşımızda. Hemen haberin devamına geçmeden araya girmemiz lazım; ilk çıkış fikirlerinden birisi, tüm sosyal ağ fikirlerini (görsel, yazı, video içerik paylaşımının tek bir akıştan yapılması) bir ortamda toplayarak bugün bulunduğu yere gelen bir markanın son yıllarda hem yaptığı satın alımlar (instagram, whatsapp vs) hem de kendi içinden çıkardığı yeni uygulamalar ile git gide daha da bölünmesi sizce de garip değil mi? Neyse habere devam. Hepimizin bildiği ve kullanmasa dahi bir üyeliği bulunan sosyal medya devi Facebook, ‘Hobbi’ adında yeni bir uygulama yayınladı. Pinterest'teki gibi yaratıcı fikirler keşfetmenizi sağlay