Ajansweb® Blog

Bir dünya rekoru. Bir kapitalizm rüyası :) Dünyanın e-ticaret devlerinden Alibaba / Aliexpress Dünya Bekarlar Günü’nde (Single Day 11.11)  kırılması zor ve akla durgunluk veren bir satış rekoru kırdı; Çin’li şirket, 85 saniye içinde 1 milyar dolarlık satış yaptı. Şirketin sevgililer gününe karşı ortaya çıkardığı ve ilk olarak 2009 yılında başlattığı Bekarlar Gününde bu yıl, ilk 85 saniyede 1 milyar, ilk saatte 10 milyar dolar kadar ve gün tamamlandığında toplam 30 milyar dolar ın üzerinde satış yaptı ve bu rakam daha önceki 25,3 milyar dolarlık ciroyu da geçti. Geçtiğimiz yıl ve bu yılın ilk yarısı ile birlikte Amazon.com'la birlikte dünyanın en hızlı büyüyen firmalardan olan ve dünyadaki tüm e-ticaret hareketinin çok büyük bir yüzdesini rakibi ile birlikte taşıyan Alibaba sevgililer gününe anti tez olarak kendi uydurduğu bu günde bir çok üründe ciddi indirimler yaptı.

WINAMP! Evet. Başlıkta bahsi geçen efsane, müzik oynatıcısı Winamp. 2014 yılında güncelleme desteği tamamen kesilen ve programlama dünyasının arka odasına atılıp unutulan müzik dinletme yazılımı, "aa bundan Spotify olur mu acaba?" diye düşünen birileri tarafından tekrar gün yüzüne çıkarıldı. 5.8 sürümü ile -en azından şu anda bizim gördüğümüz- hiçbir görsel düzenleme olmaksızın 2014 yılında kaldığı yerden devam ediyor gibi gözüken uygulama sitesinden indirilebilir durumda. Yapılan güncellemeler belli ki arka planda çalışan bir takım şeyler ama  4 yılın ardından tekrar piyasaya çıkarken biraz görsel yenilik de iyi olabilirdi. İşin doğrusu Radionomy firması, yazılımı tekrar mobil ve masaüstü için çıkaracağını bir kaç hafta önce duyurmuş ve bu duyurunun ardından internette bir bir sahte uygulamalar türemeye başlamış. Firma da kullanıcısını korumak için çıkış tarihini öne çekerek programı 5.8 versiyonu ile yayınlamışlar. Eğer bilgisayarınızda hala Mp3'leriniz var

Sosyal ağların son sürat yükseldikleri ve bu yükselişte Facebook'un bayrağı kimseye bırakmadığı günlerde diğer teknoloji devleri Google ve Microsoft'un bir takım sosyal ağ sitesi girişimleri olmuştu. Microsoft yolun daha çok başında "bu bizim işimiz değil" diyerek havlu atsada Google hem bazı satın almalar ile hem de kendi içinden çıkardığı ürünler ile yarışta bir şekilde kaldı. Bir dönem Circle ile bunu deneyen Google ardından şimdiki yazımızın da konusu olan Google+ 'ı başlattı ve ilk zamanlarda yeni bir heyecan yaşatmıştı sosyal ağ kullanımı adına. Fakat ilerleyen zamanla Facebook'un durmak bilmeyen yükselişi devam etti; firma diğer popüler sosyal ağ ve iletişim uygulamalarını satın alarak yarışta geçilmesi zor şekilde zirveye yerleşti. İşte bu süreçte Google+'ı ilk başta heyecanla kullanan insanlar bile unuttular. Ve geldiğimiz noktada Google+ kapanıyor! Neden mi? Google, ortaya çıkan bir güvenlik açığı sebebiyle Google Plus için kapatma kara

Geçtiğimiz hafta Amerika'nın meşhur bir TV komedi şovunda, New York sokaklarına sanki uzaydan gelmiş gibi görünen büyük bir araç göründü. Aracın üzerinde NASA'nın ve bir başka kuruluşun (Kennedy Space Center) logosu vardı ama NASA logosunun forsuyla diğer logo göz önüne pek gelmedi. Araç Hollywood filmleri için araç tasarımları yapan bir firmanın Kennedy Space Center için hazırladığı bir reklam ürünüydü ve yeni de yapılmamıştı; 1 yıl kadardır araç şehirde başka başka yerlerde gösterilmişti. E peki konu ne? Konu derinlikli şekilde ikiye ayrılıyor: 1 - Gazeteciliğin / Haberciliğin sadece bizim ülkemizde değil evrensel olarak geldiği hal. 2 - Yaratıcı ve meraklı bir nesil eğitmek. Bir tanecik el yapımı büyük arabadan bunlar nasıl çıkartılır? Cevabını aşağıda paylaştığımız videoda ünlü youtuber (aslında kendisine böyle demek haksızlık gibi geliyor ama sınıflandırması bu şekilde ne yazık ki) Barış Özcan veriyor. Biz onun da metninden çok kopyalıyor gibi olmamak için fazla d

Reklam ve Pazarlama dünyası her geçen an çılgınlığı ve hacmi artan bir dünya. Markalar satışlarını arttırmak için öylesine bir yarış öylesine bir savaş içerisindeler ki bu savaşta her yol mübah. Ülkemizde özellikle sektörel düzenlemelerden dolayı görmeye çok alışık olmadığımız "direk rakibin ismini/markasını göstererek" hazırlanan reklamlarda yurt dışında bazı ülkelerde bu savaşın silahlarından sadece birisi. Akıllı telefon pazarında Apple'ın en büyük rakiplerinden olan Güney Kore'li Samsung'un Hollanda ekibi de bu silahı kullanmış ve ülkede bulunan "APPEL" isimli köyde tam 50 adet bedava Samsung Galaxy S9 dağıtmış. Bu hediyeleri alan, köyde yaşayan insanların verdikleri tepkileri de reklamlaştırarak kendi YouTube kanallarında yayınlamışlar. Geçtiğimiz haftalarda yeni modellerini tanıtan ve Amerika'da satışına başlayan Apple'ın başına gelen ilk ti'ye alınma değil. Daha öncede bunun gibi bir çok reklamda hedef gösterilen firma ye

Uçan arabalar hayatımıza girmek için kapıda bekliyorlar.  "Uçan taksi"ler dört yıl içinde Birleşik Krallık'ın başkenti Londra’dan Paris’e uçacak. Vertical Aerospace adlı start-up firması Birleşik Krallık’ta ilk kez, bir piste gerek duymadan dronelar gibi dikey kalkış yapabilen bir elektrikli uçan araç için üretim ve test iznini aldı ve şirket dört yıl içinde, Birleşik Krallık ile Fransa arasında ilk uçan taksi hizmetini vermeye hazırlanıyor. The Times'ın haberindeki detaylara göre; dört pervaneli olan, dört kişilik elektrikli drone, saatte yaklaşık 300 kilometre hıza ulaşırken, 150 kilometre menzile sahip olacak. Bu yeni teknolojinin havalimanlarındaki yükü azaltarak, hava taşımacılığı sektörü kullanımını kolaylaştıracağı da öngörülüyor. Siz ne düşünüyorsunuz, önümüzdeki on yıllarda ülkemizde dahil bir çok ülkede bu uçan taksileri görecek ve kullanacak mıyız? Kaynak: NTV

Dijital Detoks nedir? Dijital detoks, sanal dünya ve sosyal ağlarda geçirilen sürenin kısıtlanması ya da azaltılmasına verilen bir isim. Teknoloji ve onun uzantısı yazılımlara daha az zaman ayırmak olarak da tanımlanabilir. Almanya'da yapılan bir ankete göre, "dijital detoks" olarak adlandırılan harekete ilgi artıyor. Almanya'daki sağlık sigortası kurumlarından Barmer'in piyasa araştırmaları firması Ipsos'a yaptırdığı "Almanya'da uyku sağlığı" isimli anketin sonuçları geçtiğimiz cuma günü açıklandı ve kamuoyuyla paylaşılan sonuçlara göre, ankete katılanların yüzde 37'si akıllı telefon kullanımı gibi dijital dünyada geçirilen zamana yönelik yapılan kısıtlamaları olumlu buluyor. Ankete katılanların yüzde 13'ü kendisinin de bir dönem dijital detoks uyguladığını belirtirken, katılımcıların dörtte biri ise dijital detoks yapmayı ciddi olarak düşünüyor. Anketin sonuçlarını değerlendiren psikolog Andrea Jakob-Pannier "Görünen o ki

YouTube'da 6,2 Milyon takipçisi olan  TechRax kanalının videoları popüler teknolojik ürünlere, özellikle de akıllı telefonlara işkence görüntülerinden oluşuyor. Yakıyor, baltalıyor, çekiçliyor, metrelerce yüksekten atıyor ve en popüler işkence şekli olarak blender'a atıyor ve zerrelerine kadar parçalıyor. Neden? Yazının konusu bu değil ama izleyicisi var ve yapıyor :) Kanalın son videosu teknoloji çevrelerinde ve olayı garipseyenlerin nezdinde haber oldu ve yazıyı yazdığımız an itibari ile izlenmesi 500 bin kişiyi çoktan geçmişti; ülkemizde fiyatı 7500 tl'den başlayan iPhone X'i Blender'da tuzla buz ettikten sonra suyla karıştırıp suyunu içti! (Şunu hemen berlitelim iPhone X sadece bizim kötü giden ekonomimizde pahalı değil, Amerika pazarı için bile 900 $'dan başlayan fiyatlar ile pahalı.) Konuyu ilginç bulan haber sitelerinin ya da sosyal ağ kullanıcılarının değinmek istemediği ya da videoda kaçırdığı nokta şu; amaç iphone suyu içmek değil, LifeStraw

Ülkemizin iletişim altyapısını kuran ve işleten Türk Telekom'un %55 hissesi 2005 yılında OTAŞ (Ojer Telekomünikasyon A.Ş.) adında bir konsorsiyuma satılmıştı. Tamamı Öger Telekom’a ait olan Otaş, 2013 yılında 29 bankadan toplam 4.7 milyar dolarlık kredi almış ve bu kredinin en büyük payı 1.5 milyar dolarla Akbank’a ait. 1 milyar doları Garanti Bankası’nın, 500 milyon dolar da İş Bankası’nın alacağı bulunuyor. Kalan 1.7 milyar dolar da diğer bankaların. 2016 yılında kredilerin geri ödenme zamanı geldiğinde Öger Telekom tarafından ödemeler yapılamamış ve bu tutar 290 milyon dolar. Bankalar 2016 yılından itibaren hiçbir alacaklarını tahsil edememiş ve de bankaların alacağına yönelik çalışma yapılmış ancak bir sonuç elde edilememiş. İşte geldiğimiz noktada Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamaya göre BTK, OTAŞ'ın sahip olduğu hisselerin SPV'ye devrine izin verdi. Cuma günü KAP üzerinden yapılan açıklamanın me

Uzun bir yaz ve tatil temposunun ardından tekrar merhaba. Mayıs'dan bu yana paylaşım yapamadığımız için üzgünüz, neyse ki biriken paylaşımlarla arayı kapatacağımızı umuyoruz. Aldığımız son haberler Google ile WhatsApp'ın veri depolama anlaşmasıyla ilgili.  Daha önce cihazlarda depolama yöntemini kullanan WhatsApp , bir süredir Android cihazlar için google drive hesabında depolama yapılmasını sağlıyordu. Ancak bu yöntemde Google Drive kotanızı da azaltıyordu. Yapılan anlaşma ile artık Google Drive kotanız bu yedeklemeden etkilenmeyecekmiş.  Bir ikinci haber ise Türkiye'de Internet kullanım oranları açıklandı. TÜİK rakamlarına göre bilgisayar ve internet kullanımı 2018 yılında 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 59,6 ve yüzde 72,9 oldu. Bu oranlar 2017 yılında sırasıyla yüzde 56,6 ve yüzde 66,8 idi. Kadınlar daha az bilgisayar ve internet kullanıyor Bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 68,6 ve yü

Google'ın geçtiğimiz günlerde düzenlediği IO 2018 etkinliği ile özellikle yazılım dünyasına bir çok yeniliğini tanıttı. Etkinliğe katılanlara yeni Android işletim sistemi P'den, yeni uygulama özelliklerine; otonom araçlardaki yenilik ve gelişmelerden, tasarım anlayışındaki güncellemelere kadar geniş bir yelpazede sunumlar yapıldı. İçlerinde bir tanesi vardı ki tüm dünyanın - en azından teknolojiyi takip edenlerin - çok ilgisini çekti ve büyük bir heyecanla birlikte anlamlandıramadığımız duygular yaşattı; Yapay Zeka ile çalışan Google Duplex. Nedir Google Duplex? Google'nın şu anda Amerika'da ve bazı Avrupa ülkelerinde aktif olan asistan hizmetine (iPhone'daki Siri'ye denk gelen hizmet) çok gelişmiş bir yapay zeka ile eklenen yeni bir özellik. Ne mi bu özellik? Şu; siz ihtiyacınız olan şeyi telefonunuza, Google Asistana söylüyorsunuz ve Asistan sizin yerinize o ihtiyacınız olan ürünü alıyor / randevuyu ayarlıyor / aramayı yapıyor. Ne var bunda? diye sorabili

Gürültü önleyici kulaklıklarını keyifle kullandığımız BOSE yine yapmış yapacağını. Dünyanın ilk arttırılmış gerçeklik gözlüğünü geliştirmiş. Peki Ne İşe Yarıyor ? Bose'un birkaç fikri var. Şirket, bir Bose AR cihazına sahip olmanız, tarihi olayları ya da ziyaret ettikleri yerlerden ve heykellerden gelen konuşmaları yeniden canlandırmayı ya da GPS'in havalimanına geldiğinizi tespit ettiğinde kapınıza sesli yol tarif etmesini öngörüyor. Şirket ayrıca görsel bilgileri Bose AR platformuyla da birleştirmeyi hedefliyor, böylece aradığınız bir işaretin çevirisini duyabiliyor, pencerenize baktığınızda bir hava durumu raporu alabiliyor veya bir resmin geçmişini duyabiliyorsunuz. Aslında bu cihazlar bize yakın bir gelecekte teknolojinin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları veriyor. Internet ve bilgi teknolojilerinin giyilebilir cihazlar sayesinde hayatımızı kolaylaştıracağını ve iletişim kabiliyetlerimizi yükselteceğini gösteriyor.

Yazımıza başlamadan önce bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü.. Bu anlamlı günde tüm kadınlarımızın özgür ve eşit haklarda sevgi ve saygı ile her günü 8 mart gibi yaşamalarını temenni ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde arşivimizdeki 7-8 yıl öncesine ait teknoloji dergilerini biraz nostalji olsun diye sizler için karıştırdık. Bazı içeriklere gerçekten güldük. Örneğin bir LCD televizyon yazısında uydu alıcısı dahil yazıyordu. Bir diğerinde hayatımızı değiştireceğini söyledikleri 15 uygulama Üşenmedik baktık listeye ve sonuç : bugün hiç birimiz bu uygulamaların adını bilmiyoruz, kullanmıyoruz.. Çünkü hızlı ilerliyor, sürekli yeni uygulamalar çıkıyor.. Kısacası teknoloji biraz modaya benziyor. Walkman 80 ler ve 90 da olmazsa olmazlardan birisiydi. 2000 lerde yerini ipod , 2010 lara geldiğimizde akıllı telefonlara bırakmıştı. Şimdilerde kablo olayının da yavaş yavaş yerini kablosuz ve giyilebilir cihazlara bıraktığını düşünürsek tahminlerimiz bizi yanıltmıyorsa 20-30 yıl içi